Kağıt üzeri suluboya, 35x27 cm, çerçeveli
Share
Ask a question
Ask a question
Serra Aslankalp, 1979 yılında İstanbul’da doğdu. Gazi Üniversitesi İstatistik bölümünden mezun
olmuştur. Halen özel sektörde yöneticilik yapmaktadır.
2014 yılından bu yana Hikmet Çetinkaya ve Erdoğan Seçil atölyesinde , resim çalışmalarını
sürdürmektedir.
28 Mayıs Cumartesi günü , Bilkent AVM Asart Gallery’de açılışı yapılacak olan ilk kişisel resim
sergisinde, 26 eser yer almaktadır.
Günümüz modern dünyasının maalesef hiçe saydığı çevre kirliliği, sebep olduğu iklimsel krizler ve
doğanın çığlıkları , buna rağmen doğanın köklendikçe çoğalan , tüm sert rüzgarlara karşın dimdik
ayakta duruşu , insanoğlu ve doğanın birleşimi ile ortaya çıkan desen ve dokular sanatına konu
olmaktadır.
Doku kompozisyonlarında, kullandığı farklı geri dönüştürülebilen materyalleri ile ,
Bir çoğumuzun farkında olmadığı,
Doğanın bizler ile ortak bir dile sahip olması,
Bizlerin ise doğa ile bir bütünlüğümüz,
İnsanoğlunun ancak doğaya sahip çıkarak kendi varoluşunu devam ettirebilecek olması ifade
edilmektedir.
2015 yılında Çanakkale’de ‘Yüzyılın Barış Sanat Buluşması ‘adı altında hazırlanan Barış Petekleri daimi
sergisi,
2015 yılı ODTÜ Mimarlık Fakültesi Karma Sergisi
2018 yılı RcArt Gallery ‘Renkler ve İzler ‘ Karma Sergisi
2018 yılı Ankara Üniversitesi Kültür ve Sanat Evi Karma ‘Güz Sergisi’
2020 yılı Ankara Tandoğan Rotary Kulübü ‘Sanat Vazgeçilmezdir’ Karma Sergisi
SANATÇININ KALEMİNDEN...
Doğanın bizlere sunduğu, ucu bucağı olmayan dokular..
Her biri farklı hissiyatlarıyla bizden bir parça, doğa ile insanoğlunun birleşimi, ortak bir dil gibi..
Tüm ihtişamıyla ulu bir çınarın, köklerinin dalgasında saklı aslında gücü.
Köklendikçe çoğalan, tüm sert rüzgarlara karşı dimdik ayakta durmasını sağlayan tüm desenleri.
İnsanoğlunun hunharca yıkmaya, yakmaya çalıştığı doğanın bir sesi, bir haykırışı aslında ortaya
çıkardığı tüm renkler, desenler ve dokular.
Günümüz modern dünyasının maalesef hiçe saydığı çevre kirliliği, sebep olduğu iklimsel krizler ve
doğanın çığlıkları.
Doku kompozisyonlarımda farklı geri dönüştürülebilen materyaller ile duygular vurgulanmaktadır.
Çalışmalarım ,dönem içerisinde renklerin ve insanlığın en eski düşünsel süreçlerinden olan imgelere
ve imgelerin bir araya gelmesi ile betimsel anlamlara dönüşmüştür.
Resimlerimde doku ve imgeler sadece zihne değil, duyguya yöneliktir. Her imge bir beliriş ya da
görünüştür.
Bir çoğumuzun farkında olmadığı,
Doğanın bizler ile ortak bir dile sahip olması,
Bizlerin ise doğa ile bir bütünlüğümüz,
İnsanoğlunun ancak doğaya sahip çıkarak kendi varoluşunu devam ettirebilecek olmasıdır.
Tıpkı bir ağaç kavuğunun yaşanmışlıkları ve duyguları içerisinde sakladığı gibi, bizler; insanoğlu da
doğanın bize sunduğu harikaları imgeleyerek sanatın iyileştirici ve kollektif gücüne çevirebiliriz.
Serra Aslankalp